Dr. Mustafa ALPASLAN
SMMM


 

Dönem sonu veya dönem içinde, işletmelerin,  kasa  hesabı  bakiyelerinin çok büyük meblağlarda olması  durumunda  bu  paranın  kasada olamayacağı   ortaklar tarafından  kullanılmış olabileceği iddiasıyla  transfer  fiyatlandırması  yoluyla  örtülü kazanç dağıtımı kabul edilerek  cezalı tarhiyat riski her zaman  mevcuttur. [1] 

Bilindiği gibi, şirketin  ortaklarına  veya  ortaklarıyla ilişkili bulunan kişilere emsaline  kıyasen  düşük  faizle   veya faizsiz olarak  verdikleri paraların  “örtülü kazanç” sayılmaktadır.    Buna göre de,  hiçbir gelir sağlama amacı  güdülmeden  şirketin kasasında  TL veya döviz cinsinden  işletmenin  nakit gereksinimi üzerinde para tutulması ile  ortaklara veya  bunların  ilişkili bulunduğu kimselere emsaline nazaran  düşük faizle veya faizsiz   para verilmesi arasında   bir fark bulunmamaktadır.  (KVK md.12 ve 13)

Gerçek ve tüzel kişilerde (adi ortaklıklar ve şahıs işletmeleri dahil) dönem sonu  kasa bakiyesinin   işletme büyüklüğüne göre  ve iş hacmine göre  uygun bir miktarda nakit para (cash money)  bulundurulması  gerekmektedir.   Diğer taraftan, işletmenin  kasa hesabını kullanmak suretiyle yapmış olduğu  bütün  tahsilat  veya  tediyatların  belli  bir miktarı  aşan  tahsilat  ve ödemeleri için   işlemlerin  bankadan veya özel  finans kurumları  üzerinden  yapılması  zorunludur.  (Bkz.  VUK md.257 ve ilgili  olarak  VUK GT 320). 

Maliye Bakanlığı  tarafından  VUK mük. md. 257 hükmüne göre   yayımlanan  320 seri nolu genel tebliğe göre  birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı  basit usulden  tespit edilenler, defter  tutmak zorunda olan  çiftçiler, serbest meslek erbabı ile  vergiden  bağışık esnafın  kendi aralarında yapacakları ticari muameleler ile nihai  tüketicilerden   mal veya hizmet bedeli olarak yapacakları  8.000,00 TL’yi aşan   ödeme ve tahsilatlar için  banka, PTT, özel  finans kurumları üzerinden  gerçekleştirilmesi zorunludur.  Aksi  takdirde bu durumun tespiti halinde işlem tutarı üzerinden  %5  özel  usulsüzlük cezası kesilmektedir.  (Bkz.  VUK mük. md.355).  Bir takvim yılı içerisinde kesilecek  özel  usulsüzlük cezası toplamı 940.000,00 TL’den  fazla olamaz.   Bu  özel  usulsüzlük cezaları  rapora dayalı olarak  kesildiği takdirde  tarhiyat öncesi  uzlaşma kapsamına girmektedir.  Eğer, bu  ceza,  vergi dairesi  tarafından  doğrudan  doğruya kesilmesi  halinde  213 sayılı  VUK md. 376 hükmüne göre 1/3 indirim uygulanacaktır.


[1] Ortaklara borç para kullandırma işlemleri ile ilgili  KDV riski uzun yıllardır tartışılmaktadır.   En son Danıştay  kararlarına göre  bu konuda KDV uygulaması  gerektiği yönünde kararlar müstakar hale gelmektedir.  Önceki Danıştay kararlarına göre ise  KDV uygulanmayacağı yönünde kararlar uygulanmaktadır.  Örneğin,  13.6.2003 gün ve  E:2002/631-K:2003/332 sayılı  Danıştay  VDDGK kararında ise, davacı kurumun  ortaklarına ödünç para vermesinin  finansman  hizmeti olduğundan  bahisle, KDV’ye tabi tutularak  tarhiyat yapılmasının  hukuka aykırı olduğu şeklinde karar  verilmiştir. 

Cumhuriyet devrinde Maliyemiz, üstünde çok çalışılmış bir konudur. Yüzyılların aksaklıklarının giderilmesi ve zamanın getirdiği esasların yerleştirilmesi, büyük emeklerle olmuştur ve daha çok emeklere ihtiyaç vardır.  Maliye Okulu gençlerinin, Maliyemizi ehliyetle işletip ilerleteceklerine inanıyorum. 06 Şubat 1947 İsmet İNÖNÜ