Zihni KARTAL
E. Baş Hesap Uzmanı

 ZKartal

TEK KİŞİLİK DEV ŞİRKETE VERGİSEL BAKIŞ -I

I. GİRİŞ

Hem “tek kişi”den, hem de “şirket”ten bahsetmek, ilk başta bize yabancı gelmektedir. Zira, “şirket” sözcüğü Arapça kökenli olup “ortaklık1” anlamına gelmektedir. Bu anlama bakıldığında, hem tek kişi olup, hem de şirketin nasıl oluştuğu konusu merakımızı cezp etmektedir. Ancak, tek kişilik şirket kavramına alışmamız gerekmektedir. Çünkü, bir gecikme olmazsa, 01.07.2012 tarihi itibariyle “tek kişilik anonim şirket” ve “tek kişilik limited şirket”lerle tanışmamız gerçekleşecek ve “nasıl olur” diye özümsemekte zorlandığımız bu şirket şekilleri ticari hayatımızda yerini alacaktır.

Bu makale, izleyen bölümlerinde tek kişilik şirketlerin oluşumlarını ve vergi borçları açısından nasıl yaklaşılmasının uygun olacağı noktalarına yoğunlaşacaktır.

II. TEK KİŞİLİK ANONİM ŞİRKET

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu2 tek ortaklı anonim şirket olabileceğini ve tek kişinin ortak olacağı bir organizasyonun limited şirket şeklinde yapılanabileceğini öngörmektedir. Bahsi geçen düzenlemeler 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girecektir.

Söz konusu kanunun 338 inci maddesi; “ (1) Anonim şirketin kurulabilmesi için pay sahibi olan bir veya daha fazla kurucunun varlığı şarttır.

(2) Pay sahibi sayısı bire düşerse, durum, bu sonucu doğuran işlem tarihinden itibaren yedi gün içinde yönetim kuruluna yazılı olarak bildirilir. Yönetim kurulu bildirimi aldığı tarihten itibaren yedi gün içinde, şirketin tek pay sahipli bir anonim şirket olduğunu tescil ve ilan ettirir. Ayrıca, hem şirketin tek pay sahipli olarak kurulması hem de payların tek kişide toplanması hâlinde tek pay sahibinin adı, yerleşim yeri ve vatandaşlığı da tescil ve ilan edilir. Aksi hâlde doğacak zarardan, bildirimde bulunmayan pay sahibi ve tescil ve ilanı yaptırmayan yönetim kurulu sorumludur.” düzenlemesini yapmıştır. Bu düzenlemeyle, bir anonim şirket tek ortaklı olarak kurulabilmesine olanak tanındığı gibi, birden fazla ortakla kurulduktan sonra ortak sayısının çeşitli nedenlerle bire inmesi halinde de ticari hayatına devam etmesi kabul edilmiş bulunmaktadır.

Bu noktada, hemen şu soru akla gelmektedir; tek kişilik anonim şirketin genel kurulu ve yönetim kurulu nasıl oluşacaktır? 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, bu soruya 359 uncu maddesinde yanıt vermektedir; “anonim şirketin, esas sözleşmeyle atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş, bir veya daha fazla kişiden oluşan bir yönetim kurulu bulunur. Bir tüzel kişi yönetim kuruluna üye seçildiği takdirde, tüzel kişiyle birlikte, tüzel kişi adına, tüzel kişi tarafından belirlenen, sadece bir gerçek kişi de tescil ve ilan olunur; ayrıca, tescil ve ilanın yapılmış olduğu, şirketin internet sitesinde hemen açıklanır. Tüzel kişi adına sadece, bu tescil edilmiş kişi toplantılara katılıp oy kullanabilir. Yönetim kurulu üyelerinin ve tüzel kişi adına tescil edilecek gerçek kişinin tam ehliyetli olmaları şarttır. Yönetim kurulu üyelerinin en az dörtte birinin yüksek öğrenim görmüş olması zorunludur. Tek üyeli yönetim kurulunda bu zorunluluk aranmaz”.

Özetle, genel kurulu oluşturan tek ortak, yönetim kurulunda da tek kişi olarak yer alacaktır. Tek ortak tüzel kişi olması halinde, yönetim kurulunda, belirleyeceği bir gerçek kişi ile temsil edilecektir. Bu temsilcinin yüksek öğrenim görmüş olması gerekmemektedir. Başka bir ifadeyle, tek kişilik anonim şirketin yönetim kurulu da tek kişiden oluşacaktır.

Kısaca, bu tek kişi ortak şirketin hem genel kurulunu, hem de yönetim kurulunu oluşturacaktır. Gerçek kişi olması halinde kendisi tarafından yapılan tarafsız seçimde(!) yönetim kurulu üyesi, yönetim kurulu başkan yardımcısı ve yönetim kurulu başkanı olarak da seçilecektir. Dahası, kuvvetle muhtemeldir ki, günümüzde sıksıkla kullanılan CEO, CFO, COO3 gibi ünvanları da kendisinde toplayacak ve böylece tek kişilik dev şirket ve dev adam olacaktır.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 370 inci maddesinde de, temsil yetkisinin yönetim kuruluna ait olduğu; yönetim kurulunun temsil yetkisini bir veya daha fazla murahhas üyeye veya müdür olarak üçüncü kişilere devredebileceği, en az bir yönetim kurulu üyesinin temsil yetkisini haiz olmasının şart olduğu belirtilmiştir. Bu düzenlemeye göre, şirketi temsil yetkisi, tek kişi olan ortağa ait olacaktır. Temsil yetkisi müdür sıfatı taşıyan üçüncü kişilere de devredilemeyecektir, zira kanun maddesi temsil yetkisinin müdürlere devri halinde en az bir yönetim kurulu üyesinin temsil yetkisini devretmemesini, uhdesinde bırakmasını emretmektedir. Tek ortaklı şirkette tek yönetim kurulu üyesinin temsil yetkisini pay sahibi olmayan bir müdüre devretmesi halinde, yasanın yukarıda belirtilen hükmüne aykırı hareket edilmiş olacaktır.

III. TEK KİŞİLİK LİMİTED ŞİRKET

01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 573 üncü maddesi, limited şirketi düzenlemiş olup, limited şirketin bir veya daha çok gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulacağını; esas sermayesinin esas sermaye paylarının toplamından oluşacağını belirtmiştir. 574 üncü madde ile ortak sayısına üst limit getirilmiş olup, ortak sayısı bir ila elli arasında (bir ve elli dahil) olacaktır.

Şirketin bir ortakla kurulması ya da daha fazla ortakla kurulup sonradan ortak sayısının bire düşmesi halinde bu durum, bu sonucu doğuran işlem tarihinden itibaren yedi gün içinde müdürlere yazıyla bildirilir. Müdürler, bildirimin alınması tarihinden başlayarak yedinci günün sonuna kadar, şirketin tek ortaklı olduğunu, bu ortağın adını, yerleşim yerini ve vatandaşlığını tescil ve ilan ettirirler, aksi hâlde doğacak zarardan sorumlu olurlar.

Limited şirketin temsili ve yönetimi kanunun 623 üncü maddesinde düzenlenmiştir. Madde metnine göre, şirketin yönetimi ve temsili şirket sözleşmesi ile düzenlenir. Şirketin sözleşmesi ile yönetimi ve temsili, müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa veya tüm ortaklara ya da üçüncü kişilere verilebilir. En azından bir ortağın, şirketi yönetim hakkının ve temsil yetkisinin bulunması gerekir.

Şirketin müdürlerinden biri bir tüzel kişi olduğu takdirde, bu kişi bu görevi tüzel kişi adına yerine getirecek bir gerçek kişiyi belirler. Müdürler, kanunla veya şirket sözleşmesi ile genel kurula bırakılmamış bulunan yönetime ilişkin tüm konularda karar almaya ve bu kararları yürütmeye yetkilidirler.

Limited şirkette, müdürler anonim şirketteki yönetim kurulunun özdeşidir. Fonksiyonu, görevi, yetkisi, göreve gelmesi, görevden ayrılması gibi bütün hukuki işlemler aynıdır. Bu itibarla, tek kişilik limited şirkette müdür de ortak olan tek kişidir. Bu kişi tüzel kişi ise, bir gerçek kişiye müdürlük yetkisi verecektir. Tek kişilik limited şirkette tek kişilik genel kurul hariçten müdür ataması yapamayacaktır, çünkü yasa maddesi en az bir müdürün ortak olmasını emretmektedir. Bu kişi anonim şirkette olduğu gibi, şirketin bütün organlarını oluşturacak ve bütün işlemlerini yapacaktır. Durum böyle olunca, “tek kişilik şirketin gerçek kişi tacirden bir farkı var mıdır?” ve “neden böyle bir şirkete gereksinim duyulmuştur?” soruları akla gelmektedir.

IV. TEK KİŞİLİK ŞİRKETİN GEREKÇELERİ

Hiç kuşku bulunmamaktadır ki, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile öngörülen tek kişilik anonim ve limited şirketler, her ne kadar tek ortaklı olsa da birer sermaye şirketidir. Bu bakımdan bu şirketlerin ortağının şirket alacaklılarına karşı sorumluluğu şirkete koydukları sermaye ile sınırlıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile tek kişilik anonim ve limited şirketler kurulabilmesine veya çok ortaklı olup daha sonra çeşitli nedenlerle ortak sayısının bire düşmesi halinde şirketin tek ortaklı olarak ticari hayatına devam edebilmesine olanak tanınmasının çeşitli nedenleri vardır. Bu nedenler aşağıda kısaca sayılmaktadır4.

1. Yabancı şirketlerin yatırım yapmak amacıyla ülkede kuracakları şirket için yeni ortak arama zorunluluğunun kaldırılması: Yabancı bir ülkede kurulmuş bir şirketin Türkiye’de bir şirket (yeni kanunun deyimiyle yavru şirket) kurmak suretiyle yatırım yapmayı planlaması halinde, yeni şirket mevcut Türk Ticaret Kanunu’na göre limited şirket olarak kurulacaksa en az bir, anonim şirket olarak kurulacaksa en az dört ortak daha temin etmesi gerekmektedir. Bu zorunluluk nedeniyle eklenen ortaklar dolayısıyla, şirketin genel kurulu, yönetim kurulu, temsil, yönetim gibi pek çok konu asıl ortak olan yabancı şirket için potansiyel sıkıntı oluşturur. İşte bu tür sorunları ortadan kaldırmak amacıyla 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile tek kişilik şirket kurulabilmesine imkan tanınmıştır. Böylece, yabancı şirket Türkiye’de şirket kurmak istediği takdirde, başka hiçbir şahıs aramaksızın sadece kendisinin ortak olacağı bir limited veya anonim şirket kurabilecek ve kendi istediği bir kişiyi yönetim kurulu başkanı, başkan yrd veya üyesi olarak atayabilecektir.

2. Üniversiteler, vakıflar, kamu kurumları, dernekler, bilimsel araştırma merkezlerinin şirket kurma gereksinimleri: Uygulamada, üniversiteler, vakıflar, kamu kurumları, dernekler, bilimsel araştırma merkezleri gibi kurumlar birtakım hizmetler yapabilmek için şirket kurma gereksinimi duymaktadırlar. Örneğin bir belediye temizlik  hizmetlerini yerine getirmek amacıyla limited şirket, bir vakıf otopark işletmek amacıyla limited şirket, bir üniversite yayıncılık yapmak amacıyla bir anonim şirket kurma ihtiyacı içinde olabilmektedir. Kurulacak şirketin pay sahibi doğal olarak onun kurucusu olan üniversite, dernek, vakıf veya kamu kuruluşu olacaktır, ancak mevcut Türk Ticaret Kanunu’na göre bu şirket için en az bir veya anonim şirket için dört ortağa daha gereksinim vardır. İlave alınacak her ortak, şirket paydaşlığında gerçek durumdan uzak olduğu gibi, kurulacak şirkette genel kurul, yönetim kurulu, temsil, yönetim gibi pek çok konu asıl ortak olan kurum için potansiyel sıkıntı oluşturabilir. İşte bu tür sorunları ortadan kaldırmak amacıyla 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile tek kişilik şirket kurulabilmesine imkan tanınmıştır.

3. Sermaye şirketleri faaliyetlerinin bazılarını için yeni bir şirket vasıtasıyla yerine getirme gereksinimi: Mevcut bir anonim veya limited şirket yürüttüğü faaliyetlerinden bazıları için, uzmanlaşma ve verimlilik açısından yeni bir şirket kurma ve faaliyetin o kısmını yeni kuracağı şirket vasıtasıyla yürütme gereksinimi duyabilir. Örneğin, dayanıklı tüketim malları üretim ve ticareti yapan bir şirket, faaliyet hacmi genişlediğinde, şirket ürünlerinin yabancı ülkelere satılması konusunda yoğunlaşmak üzere bir dış ticaret şirketi kurabilir. Bu dış ticaret şirketi limited şirket olarak örgütlenecek ise, kurucu şirkete ilaveten bir ortak, anonim şirket olarak örgütlenecek ise, kurucu şirkete ilaveten dört ortak daha bulunup sermaye, yönetim, temsil gibi hak ve yetkilerin paylaşılması gerekecektir. Bu durum ise asıl kurucu ortak olan şirket için arzulanan bir durum değildir. Yeni Türk Ticaret Kanunu, tek ortaklı şirket modeliyle, şu anki mevzuatın istediği ilave ortak zorunluluğunu ortadan kaldırmaktadır.

4. Şirket politikalarının uygulanmasında kolaylık: Tek ortaklı limited şirketin kanuni temsilcisi olan müdürü de tek kişi olacaktır. Tek ortaklı anonim şirketin kanuni temsilcisi olan yönetim kurulu da tek kişiden oluşacaktır. Tek kişiden oluşan karar organı, karar ve uygulama yönünden süratle işlem tesis edecektir. Karar alma süreçleri ve uygulama süreçleri, yönetimi kurul halinde olan şirketlere kıyasen oldukça hızlıdır.

5. Halka açılmada kolaylık: Tek ortaklı anonim şirket, tek kişi yöneticinin bir anda alacağı kararla kolayca halka açılma yoluna gidebilir. Bunun için kendisinin bazı hisselerini halka arz yoluyla satacağı ya da sermaye artırarak artırılan sermayeye isabet eden hisseleri halka arz edeceği yönünde karar alması yeterlidir.

6. Şirketin ya da hissenin devrinde kolaylık: Tek ortaklı limited veya anonim ortaklıkta şirketin devri veya bir kısım hisselerin devri yoluyla şirkete yeni ortak alınması, yönetimi ve genel kurulu kurul halinde bulunan şirketlere kıyasla çok hızlı ve pratik olacaktır. Zira, bütün işlemler pay sahibi ve söz sahibi olan tek ortağa aittir.

7. Miras sorunları dolayısıyla şirketin yokolmasının önlenmesi: Halihazırdaki uygulamada tek kişi şahıs işletmelerinde yaşanan sorunlardan biri de, işletme sahibinin vefatı halinde işletmenin miras sorunları nedeniyle devam edememesi ve yok olmasıdır. Tek kişi şahıs işletmeleri, tek ortaklı limited ya da anonim ortaklığa dönüşür ve sermaye şirketi iken ortak vefat ederse, mirasçılar şirkete bir veya daha fazla ortak olarak devam edebilirler. Böylece, ölüm dolayısıyla payların ve şirketin dağılması önlenmiş olur.

8. Ortak sayısının bire düşmesi halinde şirketin devamı: Ülkemizde özellikle limited şirketlerde zaman zaman rastlanan durumlardan biri ortak sayısının, ölüm gibi nedenlerle bire düşmesi halidir. Ortak sayısının fiilen bir olduğu durum, halen yürürlükte bulunan Türk Ticaret Kanunu’nun kabul ettiği bir durum değildir, böyle bir durum şirketin feshine doğru giden bir yoldur. Yeni Türk Ticaret Kanunu, ortak sayısının bire düşmesi halinde de, şirketin tek ortaklı olarak ticari hayatına devam etmesini öngörmektedir.

V. SONUÇ

Tek ortaklı limited şirketler ve anonim ortaklıklar, 1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren ticari hayatımızda yerini alacaktır. Bu şirketler, gerçek kişi şahıs işletmelerinden farklı olarak sermaye şirketleridir. Diğer bir ifadeyle, tek ortaklı limited şirketler ve anonim şirketlerin tek ortağı ve yöneticisi olan kişinin şirket borçlarına karşı sorumluluğu şirkette mevcut sermayesi ile sınırlıdır.

Ticaret Hukuku yönünden geçerli olan bu durum vergi kanunları yönünden de geçerli olacak mıdır? Başka bir deyişle, tek ortaklı limited şirketler ve anonim şirketlerin tek ortağı ve yöneticisi olan kişinin şirketin vergi borçlarına (vergi, vergi cezası, gecikme faizi, gecikme zammı, tecil faizi, haksız çıkma zammı) karşı sorumluluğu şirkette mevcut sermayesi ile sınırlı mı kalacaktır? Bu soruya önümüzdeki sayıda yanıt aranacaktır.

Makalenin devamı için lütfen tıklayınız.

http://www.turkcebilgi.com/sozluk/şirket (erişim:12.11.2011)

2 14.02.2011 tarihli, 27846 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır.

3 CEO; Chief Executive Officer, CFO; Chief Financial Officer, COO; Chief Operation Officer

4 Tekinalp, Prof. Dr. Ünal, Tek Kişilik Ortaklık I, İstanbul 2011, s:53-59

Kaynak: Yaklaşım Dergisinin 228. sayısında yayınlanmıştır.

Cumhuriyet devrinde Maliyemiz, üstünde çok çalışılmış bir konudur. Yüzyılların aksaklıklarının giderilmesi ve zamanın getirdiği esasların yerleştirilmesi, büyük emeklerle olmuştur ve daha çok emeklere ihtiyaç vardır.  Maliye Okulu gençlerinin, Maliyemizi ehliyetle işletip ilerleteceklerine inanıyorum. 06 Şubat 1947 İsmet İNÖNÜ