ASIL NÜSHASI  KAYBOLAN FATURALAR

KDV’DEN İNDİRİM KONUSU YAPILABİLİR Mİ?

 

 

Dr. Mustafa ALPASLAN

SMMM

Eda KAYA

Denetçi

 

Bilindiği gibi fatura, 213 sayılı  VUK’nun 229. maddesinde açıklandığı üzere, “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika” olarak  tanımlanmıştır. Yine aynı  kanunun 231/3. maddesinde; “faturalar en az bir asıl  ve bir örnek olarak düzenlenir. Birden fazla örnek düzenlendiği takdirde her birine kaçıncı örnek olduğu işaret edilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu  hüküm uyarınca, faturaların bir asıl ve bir örnek olarak düzenlenmesi zorunluluğu bulunmakta olup, faturaların aslı ile örneklerinin aynı  bilgileri içermesi gerekmektedir.

Fatura düzenlemek  zorunda olanlar, müşterinin adı ve soyadı ile  bağlı olduğu  vergi dairesi  ve hesap numarasının  doğruluğundan sorumludur. Fatura düzenleyenin istemesi  halinde müşteri kimliğini ve vergi dairesi  hesap  numarasını  gösterir belgeyi ibraz etmek  zorundadır. Ancak, nihai tüketiciye satılan  mallar veya yapılan işler için düzenlenecek faturalarda, müşterinin belge ibrazı  ve fatura düzenleyenin sorumluluğu  söz konusu olmayacaktır.

Adına fatura düzenlenecek  kişiler, gerçek  usulde vergi mükellefi  iseler alacakları faturayı ticari defterlerine gider/maliyet olarak  kaydedecekleri için yukarıda  belirtilen bilgileri faturayı  düzenleyecek kişiye ibraz etmek zorundadırlar. Oysa nihai tüketicinin alacağı fatura gider/maliyet unsuru olarak kayda alınmayacağına göre yukarıda belirlenen  bilgilerin alınması veya verilmesi sorumluluğu yoktur.

Diğer taraftan, KDVK’nun 29/1-a maddesinde; mükelleflerin yaptıkları  vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV’den bu  kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak  kendilerine yapılan teslim ve hizmetler   dolayısıyla hesaplanarak  düzenlenen fatura ve  benzeri vesikalarda gösterilen KDV’nin indirilebileceği, 29/3. maddesinde ise, indirim hakkının  vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak koşuluyla, ilgili vesikaların  kanuni  defterlere  kaydedildiği vergilendirilme döneminde kullanılabileceği hüküm altına alınmıştır.  Ayrıca aynı kanunun 34/1. maddesinde KDV’nin fatura ve benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmek ve bu vesikaların  kanuni defterlere kaydedilmek suretiyle indirim konusu  yapılabileceği belirtilmiştir.

Yukarıda yapılan açıklamalara göre; kaybolan faturanın  yerine kayıtlara uygun  noterden  tasdikli bir örneğinin kullanılması  mümkün bulunmaktadır. Muhtelif sebeplerle kaybolan  faturaların  yerine geçen  noter onaylı örneğinin  kanuni defterlere kaydedilmesi koşuluyla söz konusu  faturada bulunan KDV’de indirim konusu  yapılabilir.[1]

3065 sayılı KDV Kanunu’nun 29/3. maddesinde, Kanun’un 30. maddesinde sayılanlar hariç olmak üzere faaliyetlere ilişkin olarak yüklenilen KDV’ye ilişkin indirim hakkının, “vergiyi doğuran olayın meydana geldiği takvim yılı aşılmamak şartıyla ilgili belgelerin yasal deftere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılması gerektiği” hükme bağlanmıştır.

Buna göre, fatura veya benzeri belgelerde gösterilen KDV, düzenlendikleri yıl aşılmamak şartıyla bu belgelerin yasal defterlere kaydedildiği ay KDV beyannamesinde indirim konusu yapılabilecektir. İlgili yıl sonuna kadar yasal defterlere kaydedilmeyen belgelerde yer alan KDV’nin sonraki yıl/yıllarda yasal defterlere kaydedilerek indirim konusu yapılması mümkün değildir.

Çalınan/kaybolan malların KDV Kanunu’nun 30/c maddesi kapsamında zayi olan mal olarak değerlendirilmesi gerektiğinden, çalınan/kaybolan mallar nedeniyle yüklenilen KDV’lerin indirim konusu yapılmaması, indirilmiş ise ilgili dönemde hesaplanan KDV’ye ilave edilmek suretiyle düzeltilmesi gerekmektedir. Ancak, bu şekilde bir işlem yapılabilmesi için, malların çalındığının polis tutanağı veya duruma göre mahkeme kararı ile ispat ve tevsik edilmesi gerekir. Malların çalındığının ya da kaybolduğunun geçerli belgelerle ispat ve tevsik edilememesi halinde, malların çalınmadığı, belgesiz satıldığı kabul edilecektir. Bu durumda ise, kaybolduğu veya çalındığı iddia olunan malların emsal satış bedeli üzerinden hasılat yazılması ve KDV hesaplanması söz konusu olacaktır.[2]

Mal ve hizmet satışlarına ilişkin olarak düzenlenen faturaların asılları alıcılarına ulaşmadan postada, kargoda vb. şekillerde kaybolabilmektedir. Bu gibi durumlarda kaybolan faturaların kayıtlara nasıl intikal ettirileceği ve bu faturalardaki KDV’nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı konularında tereddüte düşülmektedir.[3]

Uygulamada, fatura aslının kaybolduğu durumlarda, satıcı firmalar faturanın kendilerinde kalan nüshasının fotokopisi üzerine “Aslı Gibidir” yazarak kaşeleyip imzalamakta, alıcılar ise satıcılar tarafından belirtilen şekilde onaylanan fatura fotokopilerini kayıtlarına gider olarak intikal ettirmekte ve KDV’lerini de indirim konusu yapmaktadırlar. Ancak, Maliye Bakanlığı, fatura asıllarının kaybedildiği durumlarda, faturanın satıcılarda kalan nüshasının noter tasdikli fotokopilerine (Bu örnek üzerine, “Zayi olan aynı tarih ve sayıyı taşıyan fatura aslı yerine kullanılmak amacıyla tasdik edilmiştir.” şeklinde noterce şerh düşülmesi gerekir.) dayanılarak gider kaydı ve KDV indirimi yapılabileceği görüşündedir.[4]

Öte yandan, Aslı alıcısı tarafından kaybedilmiş veya alıcısına ulaşmadan kaybedilmiş faturaların;  düzenleyici (satıcı) tarafından kendilerinde kalan ve muhasebe kayıtlarına işlenen nüshadan çıkarılacak bir suretin “Aslı Gibidir” tasdiki yaygın olarak tercih edilmektedir.

Uygulamada bir aykırılık olduğu da kabul edilmemektedir. Her ne kadar idare farklı konularda verdiği bazı görüşlerde satıcı tarafından “Aslı Gibidir” tasdikli suretin kabul edilebileceğini belirtmiş ise de; ticari işlemlere konu edilen faturaların; satıcı tarafından “Aslı Gibidir” şeklinde onaylanan faturaları geçerli belge olarak kabul etmemekte ve “Zayi olan aynı tarih ve sayıyı taşıyan fatura aslı yerine kullanılmak amacıyla tasdik edilmiştir” şerhi olduğu halde noter tasdiki bulunmasını ön koşul olarak talep etmektedir.

Faturanın birden fazla nüsha olarak düzenlenmiş olması halinde diğer nüshaların fatura aslının yerine kullanılabileceği görüşleri de bulunmaktadır.[5]

İdarenin görüşü dikkate alındığında fatura aslı veya noterden onaylı “gerekli şerhi taşıyan” suret olmaksızın belgelerin gider veya maliyet olarak dikkate alınması ve  Katma Değer Vergisinin indirim konusu yapılması olanaklı değildir.

Fatura veya fatura yerine geçen belge asıllarının zayi olması halinde elbetteki söz konusu teslimle ilgili belgenin muhasebe kayıtlarına işlenmesinden vazgeçilmesi beklenemez. İşletmelerin satın aldıkları mal ve hizmetlerin muhasebe kayıtlarına alınmasından vazgeçilmesini beklemek kayıt dışını teşvik edecek sonuçlar ortaya çıkarabilir.[6]

Zayi olan belgelerin kullanılmasının ön koşulunu idare noter tasdikine bağlamıştır. İdarenin “kaybolan faturanın yerine kayıtlara uygun noterden tasdikli bir örneğinin kullanılması mümkün bulunmaktadır” şeklinde görüş verdiği önceki bölümlerde ifade edilmişti. Burada kayıtlara uygunluktan söz edilmektedir. Bir başka anlatımla satıcıda bulunan nüshanın yasal defterlere işlenmiş olmasından, bir adım daha ötesi fatura nüshası üzerinde yer alan tutarların aynen yasal defterlere kayıtlanmasından söz edilmektedir.

Ayrıca, aslı kaybolan faturaların “Aslı Gibidir” tasdikinin satıcı/faturayı düzenleyen işletme tarafından yapılması ve devamında “Kayıtlara Uygundur” şerhinin ise meslek mensubunca da yerine getirilmesi mümkündür.



[1] Vergi Dünyasında 500 Soru – 500 Cevap, Maliye Hesap  Uzmanları Derneği Yayını, Mart 2012, İstanbul, s.636

[2] ERDEM Hayreddin, “Çalınan Mallara KDV Cezası”, Yaklaşım, Ağustos 2005, Sayı:152, s. 174-177

[3] SEZER Yılmaz – TOLU Abdullah, “KDV’de Yıl Sonu İşlemlerinde Özellik Gösteren Durumlar”, Yaklaşım Dergisi, Aralık 2010, Sayı:216.

[4] MB.’nin, 22.06.2007 tarih ve 0329/2921-229-821/56008 sayılı; 16.09.2004 tarih ve 53/5334-156/43491 sayılı; MB. GİB. Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı’nın, 17.09.2007 tarih ve 1780 sayılı Özelgeleri.

[5] ARICA, M.Nadir, “Fatura Nizami”, Maliye ve Sigorta Yorumları Dergisi, Sayı:460, Ankara, 15 Mart 2006

[6] AKTAŞ M.Ali – AKTAŞ Alkım,  “Aslı Kaybolan Faturaların Gider – Maliyet Unsuru Olarak Dikkate Alınması Ve Kdv İndirimi”, 2010, www.alomaliye.com

 

(BU MAKALE, İZMİR SMMM ODASI, DAYANIŞMA DERGİSİ, SAYI:115, AĞUSTOS 2012 NÜSHASINDA YAYINLANMIŞTIR)

Cumhuriyet devrinde Maliyemiz, üstünde çok çalışılmış bir konudur. Yüzyılların aksaklıklarının giderilmesi ve zamanın getirdiği esasların yerleştirilmesi, büyük emeklerle olmuştur ve daha çok emeklere ihtiyaç vardır.  Maliye Okulu gençlerinin, Maliyemizi ehliyetle işletip ilerleteceklerine inanıyorum. 06 Şubat 1947 İsmet İNÖNÜ