“Türkiye, anahtarı aydınlıkta aramak yerine, bir an önce kaybolduğu yerde aramaya başlamalıdır”

 

Ahmet KAYA - Maliye Okulu Mezunları Derneği Genel Başkanı

akaya dunyaMilli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk, 14.02.2015 tarihli Hürriyet Gazetesi’nin “Eğitim” köşesinde kendisi ile yapılan bir söyleşide, “Bir çocuk sadece ama sadece kendi doğasında, uygun bir atmosfer bulursa yeşerir” cümlesini kullanmıştı. Türkiye’nin dört bir yanından, çoğunlukla taşradan gelip sınavla seçilerek girdiğimiz ve 14-17 yaşlarımızı aile sıcaklığında, yatılı olarak geçirdiğimiz Maliye Okulu’nun mezunları olarak biz hep kendimizi “doğamıza uygun atmosferde” eğitim alan şanslılar olarak gördük.

Kamu Maliyesi’nin özellikle taşrada eksikliğini hissettiği yetkin maliyeci mezun eden, günümüzde eğitim vermeyen Maliye Meslek Lisesi gibi diğer kurumlara bağlı meslek lisesi mezunları da hizmet verdikleri kurumlarda bu mutlu edici hissi ziyadesiyle yaşamışlardır.

Bakan Ziya Selçuk, geçtiğimiz günlerde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı ile birlikte meslek liselerinde “özel sektör” dönemini başlatan protokole imza atmış ve orada Almanya’da mesleki teknik okulların yüzde 80’inin özel sektörün desteklediği okullar olduğu, bizde bu oranın yüzde 4 civarında bulunduğu tespitini yapmıştı.

Bakan Ziya Selçuk konuşmasında, “aranılan” düzeyde nitelikli insan gücünün yetiştirilmesi ve ekonomiye kazandırılmasıyla yatırımcıların bu protokolün semeresini kısa sürede alacaklarını vurgulamıştı.

Devamı gelecek” mesajını, bu mesajın kapsamında kamu kesimi “aranılan” ara insan gücü eksikliğini giderme planlarının da olduğunu umarak, umut verici buluyorum. Bu noktada, hazır Almanya’daki mesleki eğitim gündeme gelmişken, yine bu ülkeden örnek vererek bazı hususları paylaşmakta yarar görüyorum. Almanya'da kamu kesimine ara insan gücü yetiştiren eğitim programları, 1919 yılından bu yana Almanya Mali İdaresi’nin yönetim ve denetimi altında bulunmaktadır. "Orta Dereceli Memur" yetiştiren okullardan Bavyera eyaletindeki "Landesfmanzschule" (Maliye Lisesi) programları ile mali idare, finans, ulaştırma ve emniyet teşkilatı gibi kamu kuruluşlarının personel ihtiyacının karşılaması amaçlanmaktadır.

Türkiye’de, 1924 yılında benzeri statüde kurulan Maliye Okulu, kapatıldığı 2001 yılına kadar verdiği mezunlarla Mali İdare içindeki ara insan gücü ihtiyacını karşılamakta başarılı işlev görmüştür.

Ülke sınırlarının korunması, can ve mal güvenliği sağlanması gibi kamu kesiminde kalması gereken alanların yanı sıra, nitelikli “ara/aranılan” insan gücü açığı, diğer kamusal alanlarda da gün geçtikçe daha fazla kendini hissettirmektedir.

Bu kamusal alanların başında, şu sıralar en çok vurgu yaptığımız, ülke ekonomisi için uzaklaşmak istemediğimiz “mali disiplin”i sağlayacak aktörler arasında yer alan kurum ve kuruluşları ve özellikle de taşra teşkilatları gelmektedir.

İşte tam da bu alanda, Ankara Maliye Okulu, Ulus’ta Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin arkasındaki binasında 1997 yılına kadar, Kamu Maliyesi’ne ve Gelir İdaresi’ne memur yetiştirmiştir. Ne gariptir ki, ihtiyacın arttığı düşüncesiyle 80’li yıllarda İstanbul ve İzmir’de de Maliye Meslek Liseleri açılmış, daha sonra 2000’li yılların başında bu okulların tümü kapatılmıştır.

Kurumların eleman yetiştirmek üzere açtıkları diğer liselerden; Anadolu Meteoroloji Meslek Lisesi, Anadolu Tapu ve Kadastro Meslek Lisesi ile Sağlık, Tarım ve Adalet Meslek Liseleri, 26.01.2006 tarihinde kabul edilen 5450 sayılı kanunla, “kamu kurum ve kuruluşlarına bağlı okullar, eğitim merkezleri ve kurslar” olarak, bünyelerindeki döner sermaye işletmeleri ile birlikte Millî Eğitim Bakanlığı’na devredilmişlerdir.

Teknik Ziraat ve Teknik Bahçıvanlık Okulları, aynı kanun ile yürürlükten kaldırılmıştır. Türk Silâhlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı okullar bu kanun kapsamı dışında bırakılmışlardır.

O güne ait kapatma gerekçeleri irdelenerek bu okulların çağa uygun şekilde tekrar eğitimdeki yerlerini almaları sağlanmalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın TOBB ile özel sektör alanında başlattığı iş birliğinin, vakit kaybetmeden kamu alanına da yansıtılması, devlet kurumlarında eksikliği her geçen gün daha çok hissedilen, “aranılan” ara eleman kaynaklarını yeniden üretime açacaktır.

Kapatılmış Ankara Maliye Okulu binasının Yabancı Diller Yüksek Okulu olarak Sosyal Bilimler Devlet Üniversitesi (ASBÜ) bünyesine katılması nedeniyle derneğimizce düzenlenen anı plaket çakma töreninde konuşan Rektör Prof. Dr. Mehmet Barca’nın, üniversite kapılarının düzenleyeceğimiz seminer, sempozyum ve panellere açık olduğunu belirtmesinden güç alarak; İlgili bakanlık temsilcilerinin de katılımlarıyla, diğer kurumlara bağlı meslek liseleri mezun dernekleriyle birlikte geçmişteki bu başarılı eğitim deneyimlerini bir sempozyumda masaya yatırıp küçük katkılar sunma fikri bile bizi heyecanlandırıyor.

Ara insan gücü bir ülkedeki kaliteli üretimin anahtarı ise eğer, yine Milli Eğitim Bakanımızın deyişiyle “Türkiye, anahtarı aydınlıkta aramak yerine, bir an önce kaybolduğu yerde aramaya başlamalıdır”

Kaynak: dunya.com Yayın tarihi: 18 Mart 2019

Cumhuriyet devrinde Maliyemiz, üstünde çok çalışılmış bir konudur. Yüzyılların aksaklıklarının giderilmesi ve zamanın getirdiği esasların yerleştirilmesi, büyük emeklerle olmuştur ve daha çok emeklere ihtiyaç vardır.  Maliye Okulu gençlerinin, Maliyemizi ehliyetle işletip ilerleteceklerine inanıyorum. 06 Şubat 1947 İsmet İNÖNÜ