“Maliye Okulu(Ankara Maliye Meslek Lisesi)”

-Okulumuz, banyo (anlaşmalı özel hamamda) ve çamaşırlarımızı yıkama (anlaşmalı özel çamaşır yıkama şirketlerinde) ihtiyacımızı karşılamasına karşın, titiz olan arkadaşlarımız banyo ve çamaşır yıkama ihtiyaçlarını okulumuzda rahatlıkla giderebiliyordu.

-Her gün; sabah: 08-09, akşam: 20-22 arası mecburi mütalaalarımız olurdu. Bu süre, ders çalışmaya yetişmeyince uyumaz, sınıflarda ders çalışırdık.

-Okulumuzda, okul aşçılarımızın yaptığı ve beş yıldızlı otelleri aratmayacak şekilde son derece kaliteli ve lezzetli yemekler çıkardı. Mezun olduktan sonra o tatlı ve leziz yemekleri hep arar olduk.

-Çoğu geceler, karnımız acıktığı için; hepimizin kilitli çelik dolaplarında, mutlaka, her arkadaşımızın kendi memleketinden getirdiği bir çeşit yiyecek olurdu. Akşam yemeği sonrası yatakhaneye çıkarttığımız ekmeklerimiz arasına bu yiyeceklerden koyar “bir de yatmadan önce gece yemeği” yerdik. Bu nedenle de, yatakhanemiz sık sık fare istilasına uğrardı. Okul idarecilerimiz, tüm uyarı ve denetimlerine rağmen, bunu maalesef (!) engelleyemedi.

-Okulumuzda, sigara serbestti. Tiryaki arkadaşlarımız ders saatleri dışında rahatlıkla sigara içerdi. Bu nedenle de, birçok arkadaşımız sigaraya bu yıllarda alıştı. Keşke, alışmasaydık!..Şimdi ise bırakma telaşındayız.

(Gençlerimize bu husustaki tavsiyemiz de şu olabilir. “Aman ha aman!!!” Bu illet ve zehrin yanına kesinlikle yaklaşmayın ve içiyorsanız da derhal bırakmaya çalışınız!)

-Ders saatlerinden artan zamanlarda bazı arkadaşlarımız, yatakhanede hararetli ve iddialı bir şekilde pişti, yüziki gibi oyunlar oynar, bizler de bu oyunları seyrederdik.

-Müdür Yardımcımız ve Muhasebe dersimize giren (rahmetli) Emin Kavasoğlu hocamızın;

Kaplumbağa arabasının, okul bahçesinde dört tekerleği havaya bakacak şekilde ters çevrilişini maalesef (!) tepkisiz seyrettik.

Sınıfta oturduğu beyaz sandalyeye tebeşir tozu döktükten sonra, sıra aralarında gezerken, gülüp dalga geçtiğimizin birer saygısızlık olduğunu idrak edemedik.

Sınıftaki masasında otururken, dışarıdan bir arkadaşımızın kapı aralığından enjektörle hocamızın kafasına su sıkması sonucu, hocamızın o arkadaşımızın peşine takılmasını fırsat bilerek, masasında unuttuğu not defterini alarak, düşük notlu arkadaşlarımızın notlarını yükselttiğimizin, ne kadar yanlış bir davranış olduğunu o sıralarda göremedik.

Mezuniyet gezisi sonrası, ödenekten arta kalan parayı tüm arkadaşlarımıza eşit olarak dağıtmasını isteyerek, yaptığımız ve sonucunu aldığımız protestodan, yıllar sonra maalesef (!), utanç duyduk.

Okulun alım satım işlerine de bakması nedeniyle, kendisini protesto ederek, zorla renkli televizyon aldırışımızı bir zafer gibi algıladık.

-Okulda meydana gelen olaylar sonrası, kavgaya sebebiyet veren arkadaşlarımız en yakın “Anafartalar Polis Karakoluna” götürülür, ancak aynı nezarethaneye konulan arkadaşlarımız nezarethanede de kavga çıkarırlardı.

-Cuma ve Cumartesi günleri (okula dönüş saatinin 23.00 olması ve kapıların kapatılması nedeniyle) okula geç gelen arkadaşlarımız ya birinci katta açık bırakılan ya da okul bayrak direğinden ikinci veya üçüncü katlara çıkarak açık bırakılan pencereden içeri girerler ve daha sonra da pencereleri kapatırlardı.

-Okulumuz, öğrenim gördüğümüz yıllarda tek olduğu için, okulumuzda Türkiye’mizin her tarafından gelen arkadaşlarımız vardı. Bu nedenle de, okulumuz sanki bir gül bahçesi gibiydi, fakat bu bahçenin farkına o yıllarda varamadık.

——————

Kıymetli okuyucularımız, gazeteniz “İL GAZETESİ” ‘nde yayınlanmakta olan yazı serimizin “04 Ocak 2010 tarihli” birincisinde, “Hababam Sınıfı Mektep-i Maliye” başlıklı yazılarımızın dört bölüm halinde yayınlanacağını duyurmuştum.

Ancak, anılarımızın uzaması nedeniyle, yazımın son (beşinci) bölümünde yarın da sizlerle birlikte olacağız!…

Yarın buluşmak üzere, sevgiyle ve mutlulukla kalınız!..

E.Başmüfettiş (Ekonomist)/Udi Bestekar

E.mail: Bu e-posta adresini spambotlara karşı korumak için JavaScript desteğini açmalısınız

Son yazı için tıklayınız.
Kaynak: İl Gazetesi'nin 8.1.2010 tarihli nüshasından alınmıştır.

Cumhuriyet devrinde Maliyemiz, üstünde çok çalışılmış bir konudur. Yüzyılların aksaklıklarının giderilmesi ve zamanın getirdiği esasların yerleştirilmesi, büyük emeklerle olmuştur ve daha çok emeklere ihtiyaç vardır.  Maliye Okulu gençlerinin, Maliyemizi ehliyetle işletip ilerleteceklerine inanıyorum. 06 Şubat 1947 İsmet İNÖNÜ